Büyük alışveriş merkezlerinden birinin park alanına arabamla girdim. Azıcık telaş etmeliydim, kapanacaktı yoksa market. Park alanı zeminde idi, siyah renkli sanırım Transporter veya onun güya bir minibüsün yanında arabamı park ettim. Arabadan aceleyle çıktım ve asansöre doğru süratli adımlarla yürümeye başladım. Kapıları kilitlemeyi unuttuğumu fark edince geriye döndüm, bütün o sırada minibüsün sallandığını farkettim. Dikkatlice dinlediğimde çabuk nefes alış verişler duyuluyordu. Bazıları iş tutuyordu sanırım, ben gelince fasıla verdiler ve kapıyı kapatıp arabanın yanından ayrılınca devam etmeye başladılar. Sağa sola baktım kimseler yoktu, merak ediyordum ama beni ilgilendirmezdi! Bu çelişki içinde bir sütunun arkasına saklandım. Cep telimi çıkartıp konuşuyormuş benzeri yapmaya başladım. Sütunun kenarından da aracın koyu camlarını kesiyordum. Derken küçük arabalardan bir her birine bulunduğum yerin 20 metre ötesine park etti. Kulağım gelen arabada, gözüm camlarda idi. birdenbire bire arkamı döndüğüm, eksik evvela park eden arabanın kapısı kapandı ve biri bana ismimle seslendi “Levent ne yapıyorsun?”

Döndüm fakat, bizim bürodaki şeften daha sonra gelen 2.önder neşeli dul Semiha bayan Idareci olmasından azıcık sert mizaçlı bir bayandır. Teli kapatıp ona içten yürümeye başladım, yaklaşınca “Hiç, siyah arabada bazıları sevişiyor da merak ettim” Dedim, pat! Diye söyleyince evvela şaşırdı daha sonra kendini toplamaya çalıştı, iyi de sana ne dedi. “Bence de, hadi gidelim mi?” Dedim fakat oda merak etmişti?

Neyse, balıketindeki Semiha Bayan ile karmaşık duygularla asansöre yürümeye başladık. Yaklaşık 5 yıl evvela eşini yitik etmiş olan Semiha bayan biraz içine kapanık, balık etinde, çok olmayan ama etkin makyaj oluşturan, kendini göstermesini bilen, ciddi bir meslek kadınıdır. Asansöre bindiğimiz de, ortak birbirimize bakışmıştık, birincil bambaşka bir gözle bakıyordum ona, boynundaki kırışıklıklar, gözlükleri, saçını topladığı gümüş tokası ve dizini geçmeyen siyah eteği ile sahiden hoş hatun diye düşündüm. Oda bunu anlamıştı, aramızda takriben 8/9 yaş vardı ve Semiha kendine iyi bakmıştı.

Gözlerini önce benden kaçırdı, sonra yine bakıp şirince gülümsedi, sonradan saçlarını düzeltti. Ona “Hayırdır bu saate?” Dedim, “Uyku tutmadı, alkol almaya geldim” bundan böyle şansımı denemeliydim, yarın meslek yoktu ve ola ki de hoş bir gece geçirecektim, en büyük problem “iyi de bu melet yalnız içilmez ama?” Dedim.

“Niye ki, senin içecek kimsen değil mu? Dedi ve asansör açılır açılmaz bürodaki sertliği ile çıkıp gitti. Bir kasa bira alıp, park yerine indiğimde ne Semiha , ne de minibüs vardı? Biçare bende evime gitmek için yola düştüm. Bütün eve yaklaştım derken Semiha den mesaj geldi:-bu gece yalnız gitmiyor zavallı geri döndüm, birazcık da kızdım fiilen, yeniden söylese yolda yavaşça içmeye başladım.

Semiha Hanım evine geldim asansörle 9.kata çıktım. Evi 7. katta idi, tedbiri elden bırakmamak lazım, Kapı açıldığında Semiha kadın gitmiş, ateş kırmızısı geceliyle Semiha cım gelmiş ve kapıyı da o açmıştı vaooov, buna şehvet dedim.  “Avcunu yalarsın, gir içeri.” Hala komut veriyordu, ofis alışkanlığı işte, içeride nevaleyi yere sermiş, puf yastıkların üzerine belirlenmiş TV izliyor halde havası vardı. Kalan biraları da yere bıraktım. Semiha  de kapıyı kapatıp gelmişti. Kocaman göğüsleri yerinden fırlayacak bunun gibi duruyordu ve geceliğinin etek kısmı külotunun görünmesine mani değildi. Yerdeki yastıklara oturunca bende yeleğimi arkamdaki koltuğa bırakıp yere oturdum.

Birinci bira, ikinci derken, üçüncüde bitmişti. bu arada Semiha şarap içiyordu ve şişe sona ermek üzere idi. Bana annesinin yanına okuması için bıraktığı oğlundan bahsediyordu. Son kadehi de bitirip yere koydu. Ama ayyaş değildi, iyi içiyordu. Bir şey söylemeden, Yastıktan kalkıp yanaştım ve boynundan küçük buseler almaya başladım. Solgun alış verişi hızlanmıştı. Ağır Ağır dudaklarına yöneldim, dilini fazla fazla iyi kullanıyordu. Ellerimle poposundan kavrayıp kucağıma aldım. Öpüşme 2 dk. Sürdü, sonra göğüslerini sıkan dekolteyi çıkardım, yöntem yöntem. Başını geriye doğru bırakmıştı, hafif kabaran meme uçlarını dilimin ucuyla yalamaya başladım. artık inliyordu (Ohhh canım ne güzelmiş dil darbelerin)

Yalamayı bırakıp, ufak ısırıklar almaya başlamıştım içi titremeye başlamıştı. Sol elimi amına götürüp okşamaya başladım. Islaktı ve açılmaya başlamıştı. Orta parmağımı almakta zorlanmadı, bir yana memelerini yalıyor bir yandan parmağımla girip çıkıyordum. Saçları dağılmaya başlamıştı, kendini biraz daha geriye doğru çekip inlemeye devam etti. Artı sürmeden elime boşaldı. Sımsıkı sarıldı bana, onu kucağımdan indirip lavaboya gittim. Elimi yüzümü yıkayıp, gömleğimi çıkardım, çantaki koltuk altı spreyini fıslatıp, salona geldim. Üstünü tekrar giyinmişti, bir sigara yakmış ikinci şişeyi açmıştı. Şarap kadehini bir dikişte bitirmesini istedim. Ayaktayken pantolonumu ve slipimi çıkardım. Gözü aletimdeydi. Hiçbir şey söylemeden pufa sırt üstü yatırdım, bacaklarını ayırdım.

O da, itiraz etmiyor hatta destek ediyordu. Geceliğinin altındaki al tangasını çekip kopardım vay, hayatım azmışsın. Ne o beni de parçalamazsın değil mi? Derken ben yerimi almıştım şimdiden. Nemli olan amına dayanmıştım bile, sonradan kafasını soktum yavaş yavaş. “Vaooovvv, oooohhhh, yavaaaaşşşş, ooohhhhh, dur kadehi bırakıyım, oooohhhh, evet canım soktun, gel bitanem.”  Dedi ama pek kendisini toplamaya vakit vermeden vurmaya başlamıştım amına. Şak, şuk, şak, şuk. Semiha de disiplin kalmamıştı, dağılmıştı neredeyse, bardak elinden düşmüş kırılmıştı. Her vuruşumda, geceliğinin aşağıda iri memeleri şişmiş durumda dalgalanıyordu, bir öne bir arkaya, 5-altı dakika gidip geldim. Ters çevirmeyi düşündüğüm sırada, titremeye başlayınca bırakıyım gelsin dedim. “Durma aşkım, sik beni, o kalın yardağınla sik beni.” Ben de hazır bu durumda yakalamışken, “ne istersem yapacakmısın?” dedim,  “Ne istersen erkeğim, yeter fakat durma, sik beni” dedi “Banyoya götürücem seni istermisin?” dedim “Götür, beni istediğin her yere götür AAAhhhh, yeter ancak duuuurrrmmmmmmaaaa, aaaayyy, aahhhhh “ ve boşaldı.

Öylesine kışkırtma edici çığlık atıyordu fakat, gelmemek için kendimi zorlama tuttum! Gözlerini kapatmış, arkasındaki pufa bırakmıştı kendini iki göğsünün ortasından tutup, geceliğinin üstteki dekolte tarafını yırttım. Bir lahza sıçradı:-Yırt yiğidim, parçala beni, kaldırıp sikince puf yastığı da koyup arkasını çevirdim. Zaten hazırdı, fakat bu kez azıcık intikam zamanı idi,  var gücümle yüklendim, ahhhhh hayvan yavaş biraz. Dendiğinde ikincide katı olsun istedim. Üçüncüde, dört, beş derken yol açıldı.

Halen benimle lider halde bu gibi konuşmak istiyordu, fakat darbelerim içeride fakat tutku patlamaları, buna izin vermiyordu. Bu kez bende gelecektim, iyice zevke gelince “katı erkeğim benim, canım, tokmağım vur davuluna, vur.” Diyordu, o esnada, saçından çekip kulağına eğildim, “burada şef benim!” dedikten daha sonra “Ast fakat öyle, şefim benim, kocamsın, senelerdir aradığım, yarrağın sahibisin. Seni kimselere uçurum etmem, daha aşırı sikeceksin beni, oooohhhhh, hadi aşkım, aaaayyyyy, hadiiii, ıslat beni, döllleeee  erkeğim.” Dediği sırada benim alete baktım, göt deliğinin aşağıda bir yitik olmaktadır, içeride zelzele etkisi yaratıp, arka arka geliyor derken, Semiha nın şan delikten sızıntı başlamıştı, hatun üç kere geliyordu.

Benim homurdanmalarıma dönüp bakan gözler Semiha nındı. Gülümsüyordu, rahatlamıştı ve aldığım hoşgörü ona öbür bir hoşgörü veriyordu, bana dilini gösteriyor elinden geldiğince etkilemeye çalışıyordu. Saçları öne dökülmüştü ve bendeki anafor itfaiye hortumu misali içeride patladı. Belinden tutup, götüne taşakları sonuna kadar değdirmiştim. Akış iki katına çıktı, azıcık daha içip, iki çıplak (geceliğinin kalan parçalarını da çıkarttım) Banyoya gittik, Jakuzili banyosu olduğunu bilmiyordum. yine de liflenip iki duş aşağıda serinlemek iyi geldi. Son biramı da burada içmiştim. Semiha tekrar tekrar fakat alışkanlıkla geniş küvete yattı. Bende suratına yaklaşıp ağzına verdim,

“ Ne o, boşalırken dil gösteriyordun? Seni nereden istersem sikicem unutma şef benim.” Evvela isteksizdi ama sonra açıldı, ayrıntılarıyla sertleştiğimde, kaldırıp arkasına geçtim. Bir parmağım götünde, aletim amında idi. Götten yemişsin Semiha dedim, iki sene İngiltere de kaldım ya yavrum orada açtılar, demez mi? “Sende ne cevher varmış be gülüm” dedim “Öyle, kıymetini bil şefim, sikebildiğin değin sik, büroda bulamazsın”. Sabunlu lifle göğüslerini okşarken arkadan amına da veriyordum, göt muhabbetini açtık ya, götü de en ince ayrıntısına kadar açılmıştı. Lifi sıkıp, sabununu döktüm ve kafasını verdim içeri, Ufak bir kaç çığlıkla yarıya kadar gelmiştik.  Arka arka çekip sabunlayıp veriyordum, göt oldu ikinci am. Su nedense gelmemi geciktiriyordu, 10 dk siktikten sonradan bir anda duvarlardaki fayanslara vurarak boşaldı. Mola ister hali vardı, umursamadan götünden çıkıp amına sertçe antre yaptım, Ooohhhh işte budur erkeğim Türk erkeklerini vazgeçilmezi.  Vur şimdi davula patlarsa patlasın,  Karı beni acayip azdırıyordu ve amı da daha sıcaktı, birdenbire hızlandım sikmeye devam.

Bütün gelirken çektim kendimi, yüzüme bakan o şeytani bakışlara boşalmaya başladım, parmağıyla hafif iğrenerek tadına baktı, sonra da tükürdü. “Sen tam bir kadınsın canım” dedim, bana sarıldı, bir saat kadar kaldık orada, yıkanıp uyuklamak için yatak odasına geçtik. Yatağa başımı koyar koymaz uyumuşum, sabaha içten uyandım. çıplaktım ve Semiha de çıplaktı. Bacaklarını ayırmış bitap halde uyuyordu. Akşamı hoş eden tüysüz amı küçülmüş çizgi şeklinde duruyordu. Kalkıp kahvaltılık bir şeyler getirdim. Yatağın başına bıraktım, kalkası yoktu,  amına eğilip yalamaya başladım.

“Neler oluyor ? Aaahhh , yapmaaaa, yavaş canım, peki illa sikicen yani”  sanada günaydın canım, ooohhh, bu negüzel günaydın çağrıda bulunmak böyle, harikasın, çap, çup derken oda benim miniği kaldırmaya başlamıştı, kazık gibi olunca Semiha kahvaltılıklara dürüst çevirip yüz üstü yatmasını istedim “değil canım, buraya gel bakalım” diyerek beni yatırıp üstüme çıktı ve kazık bu gibi olan yarrağın üzerine çıktı, amı sırılsıklamdı, sanırım gelmişti o ara, gerçi benim miniği bira fazla büyütmüştü, birincil seferinde alamadı, üçüncüye oturdu.  (Hııııhhh, ohhhh, evet evet yarrak yarrak yok elektrik direği kutsal ). Memelerinin geniş kahverengi uçlarını, kıllı göğsümün üzerine sürterek gidip gelmeye başlandı “Nasıl keyif alacağını biliyorsun sultanım” dedim. “Kıllı erkeğim benim, bu pozisyon dert olurdu, sikmeden gitseydin, hadiiiii canım, bide böyle fışkırt bakalım, ilk tadına baktığım erkeğimsin, yarrağını saran dar amım kurban olsun sana” dedi ve başladı her dibe oturduğunda çığlıklarla vurdurmaya.

5-6 dk daha sonra oh-oh-oh derken geldi, cıvık cıvık olan amı, terleyen memelerini sürtmeye devam ederek pompalamayı sürdürdü. Bir ara kalkıp aksi döndü, sanırım yorulmuştu. Tam karşımızda ayna vardı ve ben doğrulup arkasına geçtim, kafasını yatağın tarafa koyup aynadan bana bakıyordu, belinden kendime çeke çeke vurmayı sürdürdüm, saçları çarşafa dağılmıştı ve kafası aşağıya bakıyordu, pat diye bana baktı gözleri büyüdü figan feryad  atmamak istiyordu lakin bana bakmayı da sürdürüyordu, birbirimize bakarak, gözlerimizin içine bakarak boşalacaktık, fazla tahrik edici idi. Göz bebekleri büyüdü, bir saniye dek kapatıp açtı, dudaklarını yiyordu bundan böyle, ben dayanamadım patladım içine, “ılık ılık boşalt canım” diyebildi, kısık sesiyle

Anlayacağınız müthişti, bayan şarap benzetmesine iyi bir örnekti Semiha , üstümde gidip gelirken her darbede içinin öbür bambaşka duvarlarına alması, ast duvarları kullanımı, yalarken mantar başı olan yönünü vakumlaması , götünden sikerken darbeleyerek içine alması, altımda inlerken bacaklarıyla kalçamdan yakalayıp kendine çekişi, memelerinin neresini yalamamı göstermesi anlatılır şeyler yok di. Sizde Semiha ün tam yerinde olmak, zirveye çıkmak isterseniz, geçen yılların hıncını tecrübeli bir yardakla edinmek isterseniz mahremiyet prensibiyle mailleşelim.